2017 Yılı Basında DOĞA YAPI - YATIRIM ROTASI Özel Röportaj

Moda’nın güçlü markası Doğa Yapı ulusal marka olmayı başardı

Doğa Yapı İstanbullular' ın özelliklede konutunu kentsel dönüşümle yenilemek isteyen insanların çok yakından bildiği projelerine ilgi gösterdiği bir marka. Özellikle butik projelerde oluşturduğu standartlarla butik konut anlayışına yeni bir yorum katan şirket son yıllarda ününü İstanbul dışına taşıyarak büyük bir başarıya imza attı.

Kadıköy Moda' da ismi sektörle özdeşlesen ve lokal bir marka olarak ön plana çıkan Doğa Yapı , aslında ulusal bir marka olarak Türkiye'nin batısından güneyine bir çok bölgede proje geliştiriyor.  İzmir, Antalya, Kilis' de  teslim ettiği ve devam ettirdiği toplamı yüzlerce konutu bulan projelerini son olarak Bodrum'da da proje geliştirerek devam ettiren Doğa Yapı, çağdaş mimarisi ve kent dokusuna katkı sağlayan özellikleri ile  inşaat sektöründe yeni ekol bir ekol kazandırdı.

Şirketin,4322 m2 toplam alanın 3602 m2 sinin yeşil alan ve bahçe olarak düzenlendiği Nar evleri  projesi Gümüşlük'ün eşssiz sahiline yürüme mesafesinde bulunuyor.

Kadıköy Moda' da 6 projenin yapımını sürdüren Doğa Yapı  çok merak edilen ve beklenen projesi Çamlıca Villalarının yapımına mart ayında başlıyor. Çamlıca' nın tarihi dokusu ve karakteristik özellikleri ile bütünleşecek olan proje ünlü mimar Ömer Çamoğlu'nun imzasını taşıyor.

Doğa Yapıyı sıfırdan konsept ve özel projelerin markası haline getiren Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Eyikudamacı ile şirketi ve kentsel dönüşümü konuştuk.

Doğa yapı, Kadıköy Moda'dan ulusal bir marka olmayı nasıl başardı.?

Doğa yapı, faaliyetlerini toplumsal sorumluluğunu düşünerek sürdüren idealleri ve misyonu olan bir kurum. Kentsel dönüşümü biz eski binanın yıkılıp yerine daha sağlamının yapılması olarak görmüyoruz.  Biz projelerimizin bulunduğu sokağın ve caddenin kimliğini taşımasını hedefliyor ve bu yönde projemizi geliştiriyoruz. Geliştirdiğimiz projeleri kaliteli malzemelerle, hatasız bir işçilikle, nakış gibi işleyerek projelerimizi uyguluyoruz.

Farklı bölgelerde bir çok projeniz var, hepsinde kaliteyi nasıl standart hale getirebiliyor sunuz?

Doğa Yapı olarak  her projemizde ilk projemizde yaşadığımız heyecanı yaşıyoruz. Herkes ilk adımın mükemmel olmasını ister ve amatör bir ruh ile işine tüm konsantrasyonu ile odaklanır. Biz halen ilk günkü amatör ruhumuzu muhafaza ediyoruz. Kurumsal bir yönetim anlayışı ile profesyonel bir ekip ile projelerimizi uyguluyoruz. Genel Müdürümüz Cemal Bayraklı ve Mimar Alİ İhsan Seymen yönetiminde mimar ve mühendislerden oluşan profesyonel bir kadromuz var.  Bunun yanında projelerimiz ile ilgili stratejik iş ortaklarımızı çok iyi seçiyoruz. Üretim aşamasında kimle birlikte iş yapacak isek seçiminde çok hassas davranıyoruz. Projelerimizde birlikte çalıştığımız iş ortaklarımızın her biri kendi alanında ilk sıralarda yer alan kurumlardan oluşuyor.

Kentsel dönüşüm ile ilgili sizce konuşulması gerekenler neler?

Kentsel dönüşüm yasası  Türkiye için çok önemli bir yasa. Doğal afetlerde can ve mal kaybının yaşanmasının önüne geçilebilmesi yanından ekonomik katma değer sağlayan, ekonomiye hareketlilik kazandıran bir yasa oldu. Fakat teorikten uygulamaya geçerken her şeyde olabileceği gibi bu yasada yeniden gözden geçirilmesi gereken hususlar ortaya çıktı.   Çevre ve Şehircilik Bakanlığı dönüşüm konusundaki   bir takım yetkilerini  yerel yönetimlere devretmesi ile birlikte bazı belirsizler ortaya çıktı. Gerek konutu dönüştüren insanlar gerekse inşaat şirketleri karşılaştıkları sorunlarda bakanlık ile belediyeler arasında kalmış durumda.

Kadıköy belediyesi  kentsel dönüşüm konusunda çok özverili çalışıyor fakat bölgemizde  hayata geçirilin proje sayısı çok fazla olduğu için ruhsat işlemleri gibi bazı aşamalar uzun sürebiliyor. Sonuçta her ne kadar özverili çalışılsa da işin yoğunluğundan dolayı yetiştirilmesi zaman alıyor.  Bununla birlikte prosedür süreçleri yine bizim sektörümüzün önünde büyük bir engel. Bu konuda gerekli kadrolar oluşturulup, yetkiler net bir şekilde tanımlanırsa biz ülke olarak bu süreci çok sağlıklı bir şekilde sürdürür ve deprem gibi doğal afetlere daha hazırlıklı hale gelmiş oluruz.